Blogroll

27 Kasım 2010

Ah bir normal olsam.


Son zamanlarda giderek daha fazla istediğim bir şey,kendime dur diyebilmek.Ne durması,ne diyor bu hatun demeden sen açayım hemen;
Bak şimdi,boş zamanlarımda internete girip bloguydu,forumuydu,ilginç siteleriydi vs. takip edebileceğim ilgimi çeken ne varsa takip etmekle uğraşıyorum ben.Tabi hepimiz bir sürü site takip ediyoruzdur ama benimkisi birazcık farklı sanırım.Diyelim bir blogu beğendim,onu izleyeyim madem deyip devam etmiyorum yoluma.Büttüüün yazılarını okumayı kendime görev ediniyorum.Ya da bir forum mu ilgimi çekti?O forumun ıncığını cıncığını çıkarmadan içim rahat etmiyor.Yer imlerine alıyorum mesela,başlıyorum en sondan(evet sondan,öyle de garip bir takıntım var.) her konuyu,her içeriği okumaya.
Hal böyle olunca,ne okunacak,gezilecek siteler ve yazılar bitiyor,ne zaman buna yetiyor,ne de ben rahatça kapatabiliyorum güne gözlerimi.Ciddiyim olm.Öyle an geliyor ki,şu sayfayı da okuyayım şunu da bitireyim diye diye gözlerim kan çanağı oluyor,gün ağarıyor,uykusuzluktan kafamı kaldıramıyorum yine de bilgisayarı kapatamıyorum.Bir de takibe alınacak siteler her geçen gün artıyor,kafam karışıyor,bir süre sonra error vermeye başlıyorum,yine de durmuyorum,hep daha fazlası olsun,her şeyi bileyim,hepsini takip edeyim,daha fazla öğrenmeliyim gibi bir tepkime içindeyim her an.internet bağımlısı olmuş olabilir miyim acep?Yoo yoo,bu kadar basite indirgeyemem her şeyi.Daha karizmatik bir şeyler olsun misal; yenilikleri takip edip yutmadan rahat edememe bağımlılığı.Ehm,bu da olmadı.
Zaten internetle sınırlı değil bu her şeyi takip etme isteği.Misal bir kitapçıya girdim,okuyabileceğim her kitabı almak,okumak istiyorum,sürekli bunlarla vakit geçirmek istiyorum,ya da her gördüğüm filmi izlemek istiyorum,bunu başaramayınca da psikolojik olarak rahatsız hissediyorum kendimi.Tabi bir de kitapları film dvdlerini satın aldıktan sonraki mutluluk ve hepsine sahip olacak kadar zengin olamamanın verdiği üzüntü de var ki,ona hiç girmiyorum.Şu an bile,şu kitabı okusam,şu şarkıyı dinlesem,şu siteye girsem şunu etsem bunu etsem diye düşünüyorum,.Her yeni şey keşfettiğimde mutlu oluyorum ama,keşfedilecek şeyler hiç bir zaman bitmediğinden ve bitmeyeceğinden üzerimdeki rahatsızlık hissi hiç gitmiyor.
Sence de hayat,dünyanın sunduğu bilgileri ve olanakları yaşayabilmek için fazla kısa değil mi?Keşke bir kaç yüzyıl yaşayabilsem de tüm kaynakların altını üstüne getirebilsem.Olmadı uyumaya hiç ihtiyacım olmasa  mesela,uyumayı bu kadar sevmesem ya da.Yattım mı kalkamıyorum yataktan çünkü,saatlerce uyuyup kalktıktan sonra da pişman oluyorum o kadar uyuyup vakit kaybettiğime.Hiç uyumasak,uyku saatlerinde daha fazla şey öğrensek daha güzel olmaz mıydı sence de?
Neyse işte böyleyken böyle sevgili okuyucu.Kendime dur diyebilmeyi istiyorum kısaca ama beceremeyeceğim biliyorum.O yüzden mümkünse isviçreli bilim adamlarından,bir sayfayı saniyede okuyabilmek gibi işimi kolaylaştıracak buluşlar bekliyorum.Ya da 8 saatlik uykuya eşdeğer bir ilaç falan.

Buluş demişken geçenlerde yeni bir site keşfettim,görsel iletişim,tasarım,ilham ve fikir merkezi diyor kendine.Pek hoşuma gitti,takibe aldım!
Mesela şöyle bir tasarım paylaşmış bu site;
Hepimiz zaman zaman çorabımızın tekini kaybederiz herhalde,işte bu poşet de,diğer teki olmayan çorapları kirli ya da temiz bir şekilde koymamız için tasarlanmış.Bence pek eğlenceli ve yararlı bir çalışma olmuş.

Bir ihtimal sen de böyle ilginç şeylerden hoşlanıyorsan sitenin linkini de vereyim hemen.Sonra paylaşmadı,kendine bencil olm bu olmasın. Kendine bencil de güzel oldu bu arada.Her neyse,here is the link; www.jiklet.com 

Senin takıntılarından banane olm,işe yarar bir şeyler yazsana da demiş olabilirsin içinden,haklısın tabi.Okumasaydın o zaman lan diyesim gelir içten içten.Sen de nereden bileyim lan böyle tırt bir yazı olduğunu bir uyarı falan koysaydın ya dersin sonra,yine haklısın.Susayım ben o zaman.

Daha mantıklı paylaşımlarda görüşmek üzre sevgili okuyucu.Öperim.

0 kez mırlanmış.:

Yorum Gönder