Blogroll

1 Ekim 2014

Kitap Meydan Okuması 12. ve 13. Gün

 Merhabaa!

Küçük bir internet probleminden dolayı bu sefer 1değil 2değil bir kaç gün birden geride kaldım. Nedense bir gün bile kaçırıp yazmasam kendimi kötü hissediyorum, galiba bu challengela aramızda bir bağ oluşmaya başladı o.O O yüzden hemen telafiye geçiyorum ^^

12. Günün Sorusu: Hem Sevdiğiniz Hem Nefret Ettiğiniz Kitap Hangisi?

Benim Cevabım: Frank Schatzing - Sürü


Hayatımın bir bölümü vardı ki, sürekli çoksatan listesinden kitaplar okuyordum. Adı sanı bilinmeyen 2 günde unutulacak yazar ve kitaplara fazla itima etmedim ama bu bir gerçek, pişman da değilim ^^

Sürü bu soruya tam bir cevap niteliğinde değil aslında, aynı anda hem sevip hem sevmediğim bir kitap olarak düşünebiliriz. Baya uzun bir kitap, aslında gerçekten sevdim ama ilk 200-300 sayfası o kadar ağır ilerliyor o kadar olaysız ve düz geçiyordu ki kitabın bir kısmından gerçekten bunalmamı sağladı. Eğer bu unsuru saymazsanız ve ben kitabın dörtte birinde yeteeer bu nasıl kitap demeyi göze alıyorsanız geri kalanında gerçekten sürükleyici bi okuma sizi bekliyor, önerebilirim ^^


13. Günün Sorusu: En Sevdiğiniz Yazar Hangisi?

Benim Cevabım: Hmm. Hımm. Hımmm.

Sanırım meydan okumanın en zor sorusu bu, en sevdiğim yazar olarak tek bir kişiyi seçemiyorum çünkü! Sylvia Plath'i, yazarlığından çok şairliği ön planda olduğundan bu cevaba yazmıyorum. Ama kendisi benim favorilerimden ( şiirlerinden birisi vücuduma dövme olarak çoktan kazındı bile )

David Foster Wallace, Georges Perec, Mine Söğüt, Amelie Nothomb da en sevdiklerimden.
Ama sanırım bir kişi seçmem gerekirse içinde bulunduğumuz dönem için cevabım Haruki Murakami olacak.


Kendisiyle tanışalı 1 yıldan biraz daha uzun bir süre oldu. Ama bu kısa süre onu en sevdiğim yazarlar listesine koymaya engel değil ^^ Büyülü anlatımı, hayal gücü, kitaplarında yarattığı fantastik, aynı zamanda gerçek dünyalar.. Karakterlerinin hemen hepsinin kendine özgü olması, entelektüel karakterlerin fazlaca bulunması. Kitap sevgisinin, kaliteli müziğin ve kedilerin eksik olmadığı hikayeler.. Sanırım sevmem için yetiyor da artıyor bile :) Okuyun Murakami'yi, ne dediğimi anlayacaksınız ^^

“ Şu dünyada insanlar can sıkıcı olmayan şeylerden hemen bıkarlar. Bıkmadıkları şeyler ise çoğunlukla can sıkıcı şeylerdir. Bu her şeyde böyle olur. Benim sıkılmaya harcayacak zamanım var, ama bir şeylerden bıkmaya harcayacak zamanım yok. Çoğu insan bu ikisi arasındaki ayrımı yapamaz.”

“ Yerine göre, kader dediğimiz şey, dar bir yerde sürekli yönünü değiştirerek dönüp duran bir kum fırtınasına benzer. Sen de, ondan kurtulmak için ayağını bastığın yeri değiştirirsin. Bunun üzerine fırtına da sana ayak uydurmak için yönünü değiştirir. Bir kez daha bastığın yeri değiştirirsin. Tekrar tekrar, sanki şafaktan hemen önce ölüm tanrısıyla yapılan uğursuz bir dans gibi, aynı şey tekrarlanıp gider. Neden dersen, o fırtına uzaklardan çıkıp gelmiş herhangi bir şeyden farklıdır da ondan. O fırtına aslında sensindir. O yüzden yapabileceğin tek şey, teslim olup ayağını dosdoğru fırtınanın içine daldırarak, gözlerini kum girmeyecek şekilde sımsıkı kapatıp adım adım fırtınanın içinden geçmektir. Orada, muhtemelen ne güneş ne de ay, hatta ne yön ne de zaman vardır. Orada, kemikleri bile parçalayacak kadar keskin beyaz kum tanecikleri gökyüzünde dans eder. İşte öyle bir kum fırtınası canlandır gözünde.''   

“ Birçok şeyin seninle ilgisi yok. Benimle de ilgisi yok. Ne kehanetle ne de lanetle ilgili. Ne DNA’yla ne de düzensizlikle. Yapısalcılık yüzünden olmadığı gibi, üçüncü sanayi devrimi yüzünden de değil. Hepimizin böyle çöküp gitmesi, dünyanın kurgusunun çöküş ve yitim üzerine kurulu olmasından. Bizim varlığımız o prensibin gölgesinden başka bir şey değil. Rüzgâr eser. Hırçın rüzgârlar da vardır, insanın ruhunu okşayan rüzgârlar da. Fakat tüm rüzgârlar, gün gelir yitip gider.''

“Aşk dediğin, dünyayı yeniden inşa etmek demektir. O yüzden, insana her şeyi yaptırabilir.”
                                                                                                       

0 kez mırlanmış.:

Yorum Gönder